Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır. Bilindiği üzere beslenme; anne karnından başlayarak yaşamın sonlandığı ana kadar devam eden yaşamın vazgeçilmez bir ihtiyacıdır. Bizde sizler için İstanbul Cerrahi Hastanesi’n den Dr. Öğr. Üyesi F. Can Karaca ile Obezite üzerine konuştuk.
Obezite nedir?
Obezite vücutta yağ kitlesin fazla olmasına bağlı olarak kişinin yaşam kalitesini ve yaşam süresini olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır. Obezitenin ölçülmesi: en sık kullanılan yöntem kişinin ağırlığının boyuna bölünmesi ile elde edilen vücut kitle indeksidir. Vki 25 üzerinde olanlar fazla kilolu 30 üstünde olanlara obez denmektedir. Türkiye’de kadınların %41, erkeklerin %20.5 obezdir.
Obezitenin Nedenleri?
Kişinin obez olmasında birçok faktör rol alır. Genetik faktörler çevresel faktörler, kişinin yaşam tarzı, sosyo kültürel düzeyi bunların yanında psikolojik ve biyokimyasal faktörler birbiriyle ilişkili olarak obeziteye neden olur. Obezite karaciğer yağlanması, safra kesesi hastalıkları, reflü, depresyon, kemik ve eklem hastalıkları, hipertansiyon, insülin direnci, tip 2 diyabet gibi bir çok hastalığa neden olur.
Obezite tedavisinde neler yapıyorsunuz.
Ne gibi yöntemler var?
Öncelikle Obezite tedavisinin amacı gerçekçi bir kilo kaybı hedeflenerek obeziteye bağlı hastalıkların oluşumunu engellemek, kişinin yaşam kalitesini ve süresini arttırmaktır. Biz kliniğimizde vki 25 ila 30 arasında olanlara yani fazla kilolulara endoskopik olarak mide botoks uygulaması, Vki 30-35 arasında olan 1. Derece obez bireylere mide balonu uygulaması, Vki 35-40 olan 2. Derece obez ve insülin direnci kolesterol yüksekliği gibi ek hastalığı olanlara ve vki 40 üstünde olan hastalarımıza obezite cerrahisi yaparak kilo vermelerini ve obezitenin neden olduğu uyku apnesi hipertansiyon insülin direnci gibi hastalıklardan kurtulmalarını sağlıyoruz. Bunun dışında kliniğimizde şeker hastalarını da metabolik cerrahi dediğimiz yöntem ile ameliyat ederek şeker hastalığından da kurtarıyoruz. Yani insülin ve hap kullanımını bırakarak daha özgür ve sağlıklı yaşam sürmelerine yardımcı oluyoruz.
Şeker hastalığını tanımlar mısınız?
Vücutta daha doğrusu kan dolaşımında glukozun yani şekerin normalden fazla olmasına rağmen vücudun kullanamamasıdır. Tıbbi değer olarak açlık şekerimizin 126 dan yüksek, tokluk 2. Saat şekerimizin 200 üstünde olmasıyla şeker hastalığı tanısını koyuyoruz.
Diyabetin neden olduğu hastalıklar nelerdir?
Kontrolsüz diyabet, kan şekeri yüksekliği yanında trigliserid yüksekliği iyi kolesterol düşüklüğü ve kötü kolesterol yüksekliği ile seyrederek zamanla başta kalp ve damar sistemi olmak üzere, göz, böbrek, sinir sistemi gibi vücudun bütün sistemlerini etkileyen komplikasyonların gelişmesine neden olur. Hasar hangi organdaysa o organa ait sorunlar görülür. (retinopati, nefropati, kroner arter hastalıklar) Ayrıca, şeker hastalarında enfeksiyon gelişme riski, şeker hastası olmayanlara oranla daha yüksektir. Kalp hastalıkların görülme sıklığı ve buna bağlı ölüm oranları diyabetli bireylerde, diyabeti olmayan yaşıtlarına kıyasla 2-8 kat daha yüksektir. Tüm dünyada son dönem böbrek yetersizliğinin ve travma – dışı uzuv kayıplarının en sık nedeni şeker hastalığıdır. Özellikle gelişmiş ülkelerde diyabet en sık görme kaybı ve körlük nedenlerinden biridir.
Metobolik cerrahi nedir?
Metobolik cerrahi klinik pratikte şeker hastalığının ameliyatla tedavi edilmesidir. Yukarıda da belirtiğimiz gibi kapalı yöntemle yaptığımız yaklaşık. 2.5 saat süren bir ameliyatla hastalarımızı şeker hastalığından bununla birlikte kolestrol yüksekliğinden hipertansiyondan, fazla kilolardan, insülin ve ilaç kullanımından kurtarmayı amaçlıyoruz.
Dr. Öğr. Üyesi F. Can Karaca
www.drcankaraca.com